29 Nisan 2013 Pazartesi

GÖNLÜNCE GEZ GİTSİN

MENİFESTO
Sevgili Seyahatseverler; Yalnızca birkaç dakikanızı ayırarark Kurumsal Yurtiçi Seyahat Depertmanımızı sizlere tanıtmak istiyoruz. Kurumsal Misyonumuzu sizlerle paylaşırken bizlere vakit ayırdığınız için şimdiden teşekkür ederiz. Aşşağıdaki bilgi ve tasarımlar; Kurumsal özellikler taşımakta olup Ticari herhangi bir mahiyet içermez; Ancak her türlü hakları saklıdır. PRENSİPLERİMİZ: " Öncelikle Profesyonel Rehberlik güçlü idealleri olan eşsiz bir teşkilat olduğundan bahsetmek istiyoruz. İş felsefemizi saygın kılan yalnızca mesleki tecrübelerimiz değil aynı zamanda birçok köklü kaynaktan beslenen nitelikli düşüncelerimiz de önemli dayanak noktamızdır.İlkelerimizi bir yaşama tarzı dönüştürken sıradışılığımızı ve kalitemizi farkedilir kıldık. Meslek prensiplerimizi tam 12 yıldır sadık kalarak yaptığımız her işimize uygulamaya çalıştık ve çalışmaya devam ediyoruz. Her büyük marka gibi bizlerde ahlaklı davranmayı ve sözümüzü sonuna kadar tutmayı kriter edindik.Başkalarıyla yarışmak gibi bir amacımız hiç olmadı ;Çünkü hep yarışları başlatan biz olduk.Diğer oluşumlardan farklı olarak bizler kendi realitemizden yola çıkarak önce iç dinamiklerimizi geliştirmeyi hedefledik daha sonra ise sahip olduğumuz kıymetleri sosyal çevremize aktarmaya çalıştık.Bu davranışıyla teşkilatımız gerçek anlamda "Toplumcudur".Sonuç olarak, kaliteli bir standart oluştururken diğer taraftan da başkaların da sahip olmak isteyeceği yüksek bir değer ortaya çıkardık. Kısacası Profesyonel Rehberlik geçmişten bugüne kalıplar içine sıkışan düşünsel sınırları genişletmeye çalışır ve sürekli yaşam koşullarının iyileştirilmesi için mücadele eder. Profesyonel Rehberlik, yalnızca bir marka olarak değil bir tür yaşama biçimi olarak da ayrıcalıklı ve elit bir standartı simgelmektedir; Aslında markalara karşıdır; Fakat kendisi eşsiz bir markadır. Bu yüzden müzik seçiminden, giyim kuşamına kadar özgün kreasyonlarla kendini tamamlayarak ,bulunduğu ortamlarda fark yaratır.Gereksiz ayrıntı ve polemiklere saplanıp kalmaz, moda olarak kabuledilegelen klişeleri tabu olarak niteler ve kişioğlunu kurtarmak için sosyal giyitlerinden vazgeçilmesini teklif eder. Böylece insanoğlu özbiçimsel varoluşu içindeki çıplaklığından veyalınlığından utanmamayı öğrencektir.Aksini idda etmek onun için düpedüz sayrılıktır. TARZIMIZ : Yukarıdaki tanımlara bakarsanız bazı yönleriyle hem bencil hem de toplumseverdir.Karşıduruş davranışlarıyla sergilediği Dikbaşlı tutumunun altında insancıl bir özadanış gizlidir.Algılayışı sağlıklı, sezgileri ise güçlüdür.Bu kişioğlunun ruhsal evrimine ve tinsel sağaltımıyla geldiği noktaya yapılan bir atıftır.İnsanlar ancak böylesi bir özadanışla türünü yaşatabilecek ve gerçek anlamda birinci sınıf bir hayat sürmeyi başaracaktır; Ancak bunları yapmanın tek yolu kesinlikle mücadele etmektir.Onu soyut bir kavram olarak değil de daha çok bir insan olarak ele aldığımızda huyunu gün geçtikce daha iyi anlarız: Kesinlikle tanımlanmaktan hoşlanmaz, onun yaşam tarzı özgürce olmalıdır.!Basmakalıp insansı dogmaları dinlemez, çünkü tanımlar basit kavrayışlıların ve dar kalıplıların formatıdır, oysa o sürekli bir devinim ve gelişim içinde yetişmektedir.O yenidengelişi sever bu yüzden içinde gizlediği korkuları yoktur, bilirki başıçekmek sadece cesurlara göredir.Bu yüzden sürünün de öncüsüdür tıpkı toplumun öncüsü olduğu gibi.Ama onun bütün işi yol göstermek değildir.Söylevlerinde iddalıdır ve geri adım atmak nedir bilmez.Bilirki geriye dönmek artık onun için intihar demektir. Yalnızca klişe ve basmakalıba değil önyargısal varsayımlarında kritiğinde o vardır , söylemleri çelişkisel totolojileri,önermelerin ana teması haline getirir ve yeni bir mantıksal fonksiyon ikilemi kurarak bilinmezleri sıradan bir klişe olmaktan kurtarak onu çoktan seçmeli biçem ve imgelemlere dönüştürür. Bu yüksek ruh kalitesi Teşkilatımızda görev yapanların nerdeyse tamamının bugün hala sektörde ve yollarda olmasını sağlayan sonsuz gayret ve mücadelemizin bir ödülüdür. Başarılarımızı bir Doktirin olarak ele alırsanız temelindebir çok sözü geçer turizimci ustalar tarafından dizayn edildiğini anlayacaksınız. Bu konsept ve yorumla düşündüğünüzde kurgumuzu herhangi bir logo sınıfına sokmak zordur; Çünkü " Profesyonel Rehberlik özgün ve evrensel tasarımıyla kendi türünü yaratır.” LOGO VE MİTOS: Logomuzda örgütümüzün karakterini anlatmaya yarayan birçok Kalıplaşmış klişelere başkaldırır ve zorla dayatılmak istenen otoritelere karşı duruşu simgeler, popülist söylemlere fırsat vermiyerek, ezberlenmiş ve tekrar edegelen döngüleri kınar.Tıpkı Sisyphos gibi gözleri zirvededir bu nedenle sırtındaki yükü çekmekten yüksünmez. Bu yüzde biz de Logomuzun altındaki olimpik dairelerle; kuşkusuz yeni yaşam oluşumlarını simgeleyen tinsel helezonlar şeklinde dışbükeyleri ön plana çıkartarak sonsuzluğa atıfta bulunmak istedik.Bu sonsuz çizgiler ironik olarak bitişin başlangıçtaki kişioğlunun ilk halini,kişinin kendisine dönüşümünü ve sonundada benliğini keşfetmesiyle açıklanacaktır.İronikolarak kişioğlu bu serüveninde aslında içsel bir yolculuğa çıkmıştır, vekendisini bulmadan da rahat etmeyecektir.Art imgede yeralan dikey ve düşey çizgilerse korkuları yenmişliğin utkusunu vurgular, yeni çözümlemelerle insanı fikirsel ülküleriyle tanıştırarakkişiye kendi özüne dönmenin ilhamını vermektedir, insana verilmiş yaşama dinamiklerinin köklerini keşfetmeye çağırır, bu üst insanla insansıların kesin ayırtlarında gizli kalabilen bir derinlik algısı oluşturur.Tam anlamıyla içsel bir diyalektiğin şifreleriyle yazılımı oluşturulurken yetenek ve dehanın sıradışı pekini bu teoremi zamanla geliştirmeyi başarabilmiştir.”İnsanın uyanışını dilegetiren pek çok diyalektik çağrı ve uzamlar dışbükey yaylarla ifade edilmiştir; bu aynı zamanda kişioğlunun uyanışını da anlatmaya yarar. Zaman-Uzay fikriyle içselleşerek kişioğlunu efendilerine direnmeye davet eder, fakat her mücadele kişioğlunu yıpratır ve yoksunlaştır.Yoksullaşan bireyler böylece yükünü özadanışla kaybederken avcunda kendisinden geriye sadece özlüğü vardır,bu yönüyle kurgulanmış dikey ve düşey uzamlar profilin devrimci özelliğini vurgulamaktadır.Kişi olarak eril bir karakteri simgelemktedir fakat diğerkamlık sözkonusu olduğunda anaç bir tutum da gözümüzden kaçmaz.Hayata karşı duruşu metin ve vakurdur, düşünceleri net ve kendinden emindir.Her nekadar erkek sezgileri olsa bile kadın ruhunu kavrayabilir.Sonsuzluktan içbükey döngülerle kişioğlunun libidosundan bilinçaltı eksenine kayaran duyusalçakralara akan yaşam enerjisi eskilogo ile reklam tasarımlarımız yeniden ve farklı web dizaynlarıyla kullanılarak geliştirdiğimiz bu seyahat markasının yepyeni, modern ve güçlü bir kimliğe dönüşmesi, kanaat önderi ve seyahatsever turistin özdeşleşebileceği,yap yani bir kimlikle tanıştırmak istiyoruz sizi! O yüzden bildiğiniz bütün kişisel gelişim kitaplarını ve yoga tekniklerini unutun.Sadece bize kulak verin... NEDEN SİMGE VE KURGU: “kararlar ve hayatın akışına gönderme yaptık. Bunca yıl bizden, Profesyonel Rehberliğin gerçekten kaliteli bir marka olduğunu gösteren etkileyici bir tasarım oluşturmamız isteniyordu. Biz de meslek yaşantımız boyunca, bize dikte edilen fikirlere ve klişeleşmiş normlara karşıduruşu simgeleyen yeni bir kurgu geliştirdik.Öyle ki insanların birazcık durup da kendilerine alışageldikleri yaşama tarzlarını birkez olsun sorgulamaları gerektiğine vurgu yapan, felsefi ve idealist yapısıyla sıradışı olarak nitelenebilir . Ancak böylelikle bize dikte edilenlere karşı kendi doğal normlarımızı seçmek ve oluşturmak özgürlüğüne sahip olabileceğimiz düşüncesinden yola çıktık ve bu amaçla eliptik biçimlemelerle hayatın normlarının getirdiği kısır döngü, kıvrımlı kuyruk kullanılarak açıklanmaya çalışılırken, hayatla ilgili aldığımız YAKINDAN BAKIN: Logomuzdaki Oval formların keskin, kıvrak ve yumuşak dokusuyla ortaya çıkan canlı renkler, sıcak dinamiklerle birleşiminden farklı düşünme tarzlarını çağrıştırması planlanmıştır.OVO adını, Latincede terimsel olarak yumurta manasına gelirken; “Yeni Yaşam Oluşumları” düşüncesine atıfta bulunur; Ancak bu oval oluşum genital bir formdan çok kozmik bir derinlik çemberi çizerek aslında tinsel bir koza yapılanışını önplana çıkartır, bu koza örüldükçe kişioğlu da aslında gerçek kimliğine ve varoluşuna yaklaşacaktır; fakat özdeksel oluşum realitesi mutlaka sufice bir yanışla peerdeyi kapatmalıdır; çünkü başka bir şekilde iz sürüldüğünde ayakizlerinin takip ettiği küller kavranılmaz olacaktır. Tasarımımızın felsefik dokusunu hazırlarken birçok öğretiden ilham aldık ancak bunlardan bizi ençok etkileyen ON AKIL Teoremiydi.Evrensel bir uzlaşı diyalektiği olan bu felsefi öğretide birçok söylemin özgürce kaynaştığını görürüz; MİSYON&TARİHÇE: Kofiçyüsten Paganizme, İsavilikten Museviliğe, Sufilikten ve Bektaşiliğe kadar pek çok inanın alaşımıdır. Bu ruhsal karışımın kalbinde yine insan vardır; ancak her şeyden önce bu insanın cevaplaması gereken birtakım sorular vardır karşısında! Kuşkusuzki kişioğlu yaşamı boyunca birçok çelişkilerle karşılaşır ve birşekilde türü içindeki sınıfı ,işi ve yaşama tarzıyla tanıştırılır; ancak toplumun kişioğlu için tasarladığı bu sınıf bazen herkesi memmun etmez.İşte daha çok bu sebepten kişioğlu olmak istediği yerin sık sık hayalini kurar, sonrada birgün cesaretini toplayıp yola çıkmaya kararverir.Kişi ne yaparsa yapsın önce kendinden başlamalıdır.yolda sahte benlerle tanışarak bazen cesaretini kaybederek onlarla kalmaya ikna olacak, bazende sonuna kadar gitmeye karar verecektir. Kişioğlunun önünde yaşamı boyunca çeşitli fırsatlar olacaktır: Ya sıradanlığı seçip rutine boyun eğecek, oyunu yanlızca toplumun kurallarına göre oynadıkca mutlu olmayı kabulenecektir ya da yolun diğer tarafını düşünecektir.Ama yolun ötesi karanlıktır, kahinlerve kanunyazıcılar çoktan geridönmesini söylemişlerdir bile. O ise zirve ve koyaklardan seğirterek devam etme kararı alır, o esnada biliciler ona bu yolculuğun anlamını sorarlar, anlamsızbir mücadele olduğunu ve yenilgiyi kabul edip geri dönmesini isterler, kişioğlu ya bu çağrıya uyarak geri dönecektir yada devam edip uçuruma kadaryürümeyi başaracaktır.İşte gerçek ironi uçuruma kadar gelebilen insanın şimdi ne merak etmesiyle başlayacaktır, çünkü geriye dönmek de enaz aşağı atlamakkadar intihardır onun lügatında .Sıradanlara göre kiinin iki seçeneği vardır: Ya onlar gibi olacak ya da onlardan ayrılarak zamanla dışlanacaktır.Ya kendisini bu kısırdöngüden çıkarabilecek bir kurtuluş yolu bulacak ya da … Kişioğlu hayatın yaşamaya değip değmediğini anlamak için bu savaşı birşekilde kazanmak zorundadır, yoksa misyon çökcektir..Çünkü bu sürünün de misyonudur ve gerisinde zinciri kopmuş bir insan enkazı brakacaktır.Bunun adı kısaca İnsanlığın Düşüşüdür…” Yazımız Devam Edecek..... Vakit Ayırdığınız İçin Teşekkür Ederiz.